12 Mart 2008 Çarşamba

FATİH SULTAN MEHMET'İN HAYATI VE İSTANBUL'UN FETHİ

FATİH SULTAN MEHMET'İN HAYATI


Fatih Sultan Mehmet 30 Mart 1432'de, o dönemde Osmanlı Devleti’nin başkenti olan Edirne'de doğdu. Altıncı Osmanlı padişahı olan II. Murad’ın Hüma Hatun'dan olan oğluydu. Molla Gürani gibi dönemin ünlü bilginlerinden özel dersler alarak yetişti. 1443’te, çocuk yaşta Manisa sancakbeyliğine atanınca, hocaları ve danışmanlarıyla birlikte Manisa’ya gitti.
II. Murad, Balkanlar’da ve Anadolu’da çeşitli sorunların yaşandığı bir ortamda Mehmed’i Edirne’ye çağırdı Ağustos 1444’te tahtı oğluna bıraktı. II. Mehmed tahta geçtiğinde henüz oniki yaşındaydı. Deneyimsiz bir çocuğun padişah olması, Osmanlılarla çatışma halinde olan devletleri umutlandırdı.
Bir
Haçlı ordusu Tuna Nehri'ni aşıp Varna’yı kuşattı. II. Mehmed ve Sadrazam Çandarlı Halil Paşa Anadolu'da bulunan II. Murad'ı Edirne'ye çağırdı. II. Murad, 10 Kasım 1444'te Varna Savaşı’nda Haçlı ordusunu bozguna uğrattı.
II. Mehmed’in padişahlığı Türk soylu
Çandarlı Halil Paşa ile yeni padişahı destekleyen devşirme kökenli Zağanos Paşa ve Şihabeddin Paşa arasında şiddetli bir güç çekişmesine yol açmıştı. II. Murad’ın tahta dönmesini isteyen Çandarlı Halil Paşa, el altından bir yeniçeri ayaklanmasını destekledi ve II. Mehmed’i tahttan çekilmek zorunda bıraktı...


İSTANBUL'UN FETHİ

II.Mehmed , tahta çıktıktan sonra Çandarlı Halil Paşa’nın sadrazamlığına dokunmadı. Onun genç padişah olmasından dolayı yeniden umutlanan Karamanoğulları, hemen harekete geçerek Seydişehir ve Akşehir'i ele geçirdiler. Bizans da papaya başvurarak yeni bir Haçlı seferi düzenlenmesini istedi ama olumlu yanıt alamadı.
İstanbul'un Fethi'nin Nedenleri1. Bizans'ın, Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki ilerlemesine ve büyümesine engel olması2. Bizans'ın Anadolu beyliklerini Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtarak Anadolu'daki Türk birliğini bozmaya çalışması3. Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak Osmanlı Devleti'nde taht kavgalarına neden olması4. Bizans'ın, Avrupa-Hristiyan dünyasını kışkırtıp Haçlı Seferleri'ne zemin hazırlaması5. Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için İstanbul'un alınmasının gerekmesi6.
İpek Yolu'nun Avrupa'ya açılan koluna hakim olmak7. Kara ve deniz ticareti bakımından İstanbul'un önemli bir konuma sahip olması8. Boğazlar yolu ile ekonomik canlılığın mevcudiyeti9. Anadolu ve Rumeli arasındaki askeri geçişin kolaylaştırılmak istenmesi10. II. Mehmed'in, Muhammedin; "İstanbul elbet fetholunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan ve ne güzeldir o askerler" hadisine layık olabilme düşüncesiİstanbul'un Fethi İçin Osmanlı Devleti'nin Yaptığı Hazırlıklar1. II. Mehmet, önce Macarlar ve Venedikliler ile bir barış antlaşması yaparak Balkanlar’da güven ve istikrarı sağladı.2. Karamanoğulları ile anlaşarak Anadolu'daki güvenliği sağladı.3. Bizans'a Karadeniz'den gelecek yardımları engelleyebilmek için, Anadolu Hisarı(Güzelce Hisar)'nın karşısına Rumeli Hisarı(Boğazkesen Hisarı)'nı yaptırdı.4. İstanbul'un güçlü surlarında gedikler açabilmek için, Bizans'ın hapisanesinden Macar Usta Urban kaçırıldı ve Edirne'de ona, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte toplar döktürtüldü.5. İstanbul surlarına rahat asker çıkarabilmek için tekerlekli kuleler yapıldı.6. Kuşatmaya yardım için bir donanma hazırlandı.
İstanbul'un Fethi İçin Bizans'ın Yaptığı Hazırlıklar1. Kale surlarını güçlendirdiler.2. Osmanlı Donanması'nın
Haliç'e girmesine engel olmak için, Haliç'in ağzını zincirle kapattılar.3. Bizanslılar, suda yanabilen barut, neft yağı ve kükürt ile yapılan Rum Ateşi(Gregois) adlı silahı yaptılar.4. Osmanlı Devleti'nin kuşatmaya hazırlandıklarını anlayınca depolarını yiyecek, silah, mühimmat vb. şeylerle doldurdu.
Büyük kuşatma ve İstanbul'un düşüşü
23 Mart 1453'te Edirne'den hareket etti ve 6 Nisan 1453’te İstanbul’u kuşattı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü. II. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa’nın İstanbul’un fethine karşı bir tutum sergilemesi üzerine, son saldırı hazırlıklarını yapması için Zağanos Paşa’yı görevlendirdi. Bizans’a yardımın gelmesini önlemek için de Marmara Denizi ile Çanakkale Boğazı'nı ablukaya aldı.
Hiçbir yerden destek alamayan Bizans’ın başkenti
29 Mayıs 1453 günü düştü. Bin yıllık Bizans İmparatorluğu'na son veren II. Mehmet, bu olaydan sonra "Fatih" (ülke alan, fetheden) ünvanını aldı.
Fatih, bir tören alayının başında şehre girdi. İlk iş olarak
Ayasofya’ya giderek burayı camiye dönüştürdü. İstanbul’u Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Kentin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı. Rum Patrikliği’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni patrikhanesi kurdurdu. II. Mehmet İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı.
İstanbul'un Fethi'nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları1. Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş Dönemi başladı.2. İstanbul'un Fethi ile Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans'ın yarattığı tehlike ortadan kalktı.3. İstanbul'un Fethi ile Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan ticaret yolları ele geçirildi.4.
İpek Yolu'nun Avrupa'ya giden kolu ele geçirildi.5. İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti yapıldı ve II. Mehmed ülke alan, ülke açan anlamına gelen 'Fatih' ünvanını aldı.6. Osmanlı Devleti'nin İslâm Dünyası'ndaki saygınlığı arttı.7. Fener Rum PatrikhanesiOsmanlı himayesine girdi.
İstanbul'un Fethi'nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları1. İstanbul'un Fethi ile
Orta Çağ kapanıp, Yeni Çağ açıldı.2. İstanbul'un Fethi sırasında kullanılan büyük topların, en güçlü surları bile yıkabileceği görüldü. Bu denli güçlü topların yapılması, Avrupa'daki 'derebeylik'lerin yıkılmasına ve merkeziyetçi krallıkların güçlenmesine neden oldu.3. İstanbul'un Fethi ile İpek Yolu'nun Orta Asya'dan Avrupa'ya giden kolunun Osmanlı Devleti'nin eline geçmesi, Avrupalılar'ı yeni ticaret yolları arayışına yöneltti. Bu olay 'Coğrafi Keşifler'in nedenlerinden birini oluşturdu.4. İstanbul'un Fethinden sonra İtalya'ya giden bilim adamları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek, 'Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundular.
Kimi iddialara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra
Truva'ya giderek Truvalı kahramanların anısına kurban kesmiştir ve "Truvalıların öcünü aldım" demiştir.[2]

Hiç yorum yok: